Yarılmış yanakları, rengini kaybetmiş ve eziklerle dolu cildi, ip incecik bilekleri, kir dolu tırnakları, boyutunun boyuna hiç uymayan elleriyle yüzünün içindeki kaplayan perçemleri olan küçücük bir kız. Küçük kız imparatorluğun unutulmuş ve kasvetli bir bölümde yaşıyordu. Depo olarak da küçük kullanılan ve eski bir fazla kalede yaşayan mahkûm bırakılan küçük kız açlığına daha karşı koyamadı ve yiyecek aramak için kaleden çıktı. “Çok acıktım…” Perişan bir haldeki küçük kız kollarını kendi çevresinde sararak çömeldi elindekileri yiyeceğe doğru bilinçsizce mırıldanarak. “Bunu yiyebilir miyim?” dedi. Küçük eğreltiotu benzeri bir el hava ve çimenleri yırtarak yerden çıktı ve kütleleri olumsuz yönde etkiledi. Küçük kız yemek bulma arayışının üçüncü döneminde de başarısız olmuştu. “Estrella…” Çocuk rüzgârının sesiyle karışmış bir şekilde kendi sesini duyduğunu duydu. “Özür dilerim, geçtim.” “…Evet.” Halsiz bir şekilde cevap veren çocuk Aelias’ın kollarına düştü ve bayıldı. Daha Fazla Göster
Bookmark
Followed by 1 people
Yorumlar